Antik Mısırda Din ve İnanç

 

ANTİK MISIRDA DİN VE İNANÇ



Her dönemde dinler, insanlığın temel taşlarından biri olmuştur. Sadece günlük hayatta değil, aynı zamanda düşünme yapısına da etki eden dinler, geçmişten beri çeşitli şekillerde insan hayatının bir parçası haline gelmiştir. Tarih boyunca tek bir tanrıyı, doğayı, mucizeleri ve çoklu tanrıları temel alan topluluklar oluşmuştur. Bunlardan biri olan Antik Mısır medeniyetidir. Antik Mısır'da inanç, toplumun yaşantısındaki her alanda etkiliydi. Dünyadan sonraki bir yaşamın varlığına inandıkları için, dünyadaki yaşamlarını iyi değerlendirmeleri gerektiği düşünülüyordu. Zenginlik, güç, iyi mahsul, aile yaşamı ve diğer kavramların ilahi bir iradenin kontrolünde olduğuna inanılıyordu. Mısır medeniyetinde inanç üç temel bölümde incelenebilir: Osiris inancı, Amon inancı ve Aton yani tek tanrılı inanç.

 

 

 


 

Osiris Inancı
Bu inançlardan ilki olan Osiris’in öne çıktığı inanışta evren ve yaratılış şu şekilde açıklanmış ve inanılmıştır: Başlangıçta insanlar, tanrılar, doğum ve ölümün olmadığı "kaos suları" (diğer adıyla "nun") vardı ve yaşam burada ortaya çıkmıştı. Yer yüzü, güneş, tanrılar ve ardından insanlar burada yaratılmıştır. Antik Mısır’ın ilk tanrısı olan Atum’un, Nun içinde bir yılan olduğuna dair söylentiler vardır. Bu söylentiler, Atum’un yılan şeklinde tasvir edilmiş olmasıyla desteklenebilir. Atum, tanrı Şu (hava ve boşluğun tanrısı) ve tanrıça Tefnut’u (yağmur ve suların tanrıçası) yaratmıştır. Bu ikilinin Nun’da kaybolmasıyla Atum, kendi gözlerinden birini onlara gönderir; Şu ve Tefnut’un geri dönmesiyle Atum’un sevinç gözyaşlarından insanlar oluşur. Tefnut ve Şu ikilisinden tanrı Geb (yeryüzü tanrısı) ve Nut (gökyüzü tanrıçası) yaratılmıştır. Ve bu ikiliden de Antik Mısır’ın en popüler tanrıları doğmuştur: Osiris, İsis, Seth ve Nephthys. İlk çocuk olan Osiris, iyilik tanrısı, kural koyucu ve koruyucu olarak tanınır. Bu özelliklerinden dolayı, kardeşi Seth’in tam zıttıdır. Osiris, İsis’in eşidir. İsis, "anne kraliçe" olarak geçmektedir; göğün tanrıçası, büyünün ve bilgeliğin annesi olarak tapılmıştır. Osiris ve İsis’in oğlu olan Horus, gök tanrısıdır. Firavunlar, kendilerini Horus’un yeryüzündeki cisimleşmiş halleri olarak görmüşlerdir. Nephthys ile Seth’in oğlu olan Anubis de ölüm, cenaze ve mumyalama tanrısıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Amon-Ra Inancı
Bu dönemde inanç konusunda karışıklıklar yaşanmış, Atum isminden çok Ra ve Amon üzerinde durulmuştur. Güneş tanrısı Ra’nın görevini yapmadığı düşünülmüş ve Ra’ya atfedilen birçok özellik Amon’a uyarlanmıştır. Bu durumun sonucu olarak halk, Amon-Ra veya Amon-Re olarak temelde aynı fakat isim olarak farklı bir inanca geçmiştir. Amon-Ra "tanrıların kralı" olarak anılmıştır ve gerçeğin efendisi, tanrıların babası, insanların ve tüm hayvanların yaratıcı şeklinde tanımlanmıştır. Bu dönemde Amon-Ra inancı yaygınlaşmış ve Aşağı Mısır ile Yukarı Mısır birleşmiş, Teb tekrar başkent olmuştur. Bu inançta, Amon’un yanı sıra tanrıça Hathor da öne çıkar. Hathor, Ra’nın eşi ya da kızıdır. Doğum, bereket, güzellik, aşk ve evlilik tanrıçasıdır. Hathor, inek başlı olarak tasvir edilmiştir. Bu dönemde popüler olan diğer bir tanrıça ise Ma’at’tır; daha çok bir tanrıça değil, bir düşünce yapısı, bir felsefe gibi yayılmıştır. Ma’at, insanları dünyada kurallara uyarak yaşamaya, erdemli bir insan olmaya davet eder. Ma’at’ın eşi Thoth ise ayın, bilginin, bilgeliğin, yazının, sihrin, bilimin, sanatın ve yargının tanrısıydı. Zamanla firavunlar, bu inancı kendi çıkarlarına göre kullanmış ve siyasal sorunlar ortaya çıkmış, ruhban sınıfı yani rahipler de bu inancı insanlara dayatmaya çalışmış, böylece yeni bir inanç kaçınılmaz olmuştur.

 

 

2.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

Aton Inancı
Mısırlıların inançlarını kökten değiştiren bu inanç, tek tanrılı bir inançtır. Toplumda yaşanan sıkıntılar ve rahiplerin gözden düşmesiyle toplumu ve zamanın krallarını dinden uzaklaştırmıştır. Bu durumu değiştirmek isteyen kral Akhenaton, Aton adlı bir tanrı ve inancı oluşturdu. İsmine Aton ekleyerek Akhenaton, yani Aton’un hizmetkârı adını aldı. Her ne kadar halk bu dine geçmese de, kralın bu dine geçiş yaptığını duyurduktan sonra bu dine inananlar artmıştır. Fakat halkın çoğu Amon’a inanmaya devam etmiştir. Aton inancı, önceki inançların izlerini taşımış ve Aton, Ra gibi güneş ile sembolize edilmiştir. Akhenaton öldükten sonra, bu din geçerliliğini yitirmiş ve oğlu Tutankhamun da Amon rahiplerinin desteğiyle tahtı almış ve eski inançlarına geri dönmüştür. Bir süre sonra II. Ramses veya Merenptah zamanında da Hz. Musa'nın tebliğ süreci başlamıştır.

 


 

 

 

 

 

 

Antik Mısırda Dini İbadetler ve Ahiret İnancı

 

Antik Mısır’da her kentte tapınaklar vardı. Kente göre baş tanrı değişkenlik gösteriyordu. Bu tapınaklarda tanrılara adaklar adanır, kurbanlar verilirdi. Tapınaklar sadece ibadet yerleri değil, aynı zamanda idari ve ekonomik merkezlerdi. Halk evlerinde küçük sunaklar oluşturur ve ibadetlerini bireysel olarak burada yaparlardı. Antik Mısırlılar yıl boyunca birçok dini festival düzenlerdi. Bunlardan bazıları şunlardı:

  • Opet Festivali: Amon-Ra’nın Teb sokaklarında kutsal bir gemiyle taşındığı büyük bir festivaldi.
  • Sed Festivali: Firavunun gücünü yenilemek için düzenlenen törensel bir kutlamaydı.
  • Ölüler Bayramı: Atalara saygı için yapılan bir anma günüydü.

 

 

 

Ahiret İnancı
Ahiret inancı, Antik Mısır dininin temel taşlarından biriydi. Mısırlılar, ölümün sadece bedeni etkileyen bir olay olduğuna, ruhun (Ba) ise ölümsüz olduğuna inanırlardı. Bu inanç, insanların ölüm sonrasında da varlıklarını sürdürebilmeleri için mumyalama ritüelini gerektiriyordu. Mumyalama işlemiyle bedenin korunması sağlanırken, ölünün eşyaları, yiyecekleri ve hatta hizmetçileriyle birlikte gömülmesi, ruhun öteki dünyada rahat bir yaşam sürebilmesi için önemli kabul edilirdi.

Ölülerin, ölüler diyarında yargılanacağı düşünülürdü. Bu yargılama sürecinde, ölen kişinin ruhu, Osiris’in huzurunda yapılacak bir değerlendirmeye tabi tutulurdu. Ruhun güvenli bir şekilde ahirete ulaşabilmesi için, büyüler ve dualar içeren Amduat veya Ölüler Kitabı kullanılır, ruhun yolu açılmaya çalışılırdı. Yargılama sırasında, ölen kişinin kalbi, Maat’ınadalet tüyüyle tartılırdı. Eğer kalbi hafif ve temizse, ruh cennete kabul edilir, orada sonsuz bir yaşam bulurdu. Ancak kalbi ağır olanlar, Ammit adlı canavar tarafından yutulup yok edilirdi, bu da kişinin sonsuza dek kaybolması anlamına gelirdi.




 

 


  

Mısırda Ölüler Kitabının 16 Metrelik Yeni Bir Papirüsü Keşfedildi





  


 




Kaynakça :

https://tr.wikipedia.org/wiki/Antik_Mısır

https://www.scribd.com/document/743416410/Sudenaz-Toprak-Antik-Mısır-Dini-Makalesi

https://www.ozanagcaoglu.com/post/mısır-yaratılış-miti-güneşin-ve-nil-in-doğuşu

https://medyaveiletisim.kulup.tau.edu.tr/misir-mitolojisi-ve-osiris/

 https://www.tarihpedia.com/misir_esrarlar_isis_osiris/

https://www.indyturk.com/node/390676/türki̇yeden-sesler/amon-dini

https://tr.wikipedia.org/wiki/Akhenaton

https://www.bizsiziz.com/misirda-oluler-kitabinin-16-metrelik-yeni-bir-papirusu-kesfedildi/

https://oggito.com/icerikler/mumyalarla-ilgili-7-efsane/64634

 


                      

GÖKŞEN CAN   9-A   413

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ESKİ ÇAĞ MEZOPOTAMYASINDA AİLE VE KADIN

HİTİT KANUNLARI

Tomris Hatun